Ünlü isimler, toplumsal medya hesaplarından 8 Mart Dünya Bayanlar Günü’nü kutlamak yerine, son devirde yaşanan şiddet olaylarına değindi. Hazal Kaya, “Buraya neşeli, umut dolu, geleceğe dair güzel temennilerle biten bir kutlama yazısı yazmak isterdim fakat ne mümkün… Bu ülkede sadece bayan olduğum için can güvenliğimin olmadığını hissediyorum. Kaygı ve dehşet içindeyim. Gözyaşım daima gözümün kenarında, olan biteni izliyorum. Her gün mahpusa atılmamış 2-3 katilin ortamıza döndüğünü biliyorum” diye yazdı.
Şebnem Bozoklu, “Bu ülkede doğmuş, yaşayan bir bayan olarak, çok genç yaşımdan bugüne hayallerimin peşinden koştum ve kendi paramı kazandım. Sevdiğim işim için çok emek verdim. 8 Mart Emekçi Bayanlar Günü’müz kutlu olsun demenin güç geldiği günler. Aslında hiç kolay olmamıştı” diyerek, hislerini lisana getirdi. Hadise ise, “Lütfen bayanlarımızı koruyan yasalar, cezalar gelsin. Bayanların korkarak ve şiddet görerek hayatlarına devam etmeye çalıştığı bir dünyada, bu günü kutlamak istemiyorum” sözünü kullandı.
Demet Özdemir: “Yaşamaya çalışan, ayakları üzerinde duran, üreten, sessiz kalmayan, eksik hissettirilmeye çalışılsa bile, daima tam ve kusursuz hisseden bayanlarımızı çok seviyorum.”
Demet Evgar: “Özgür ve adil bir dünya umuduyla… Hayat hakları ellerinden alınmış tüm can bayanlara selam olsun.”
Merve Özbey: “Ülkemizde 65 günde 67 bayan öldürüldü. Maalesef insanın içi acıya acıya kutlamak zorunda kalıyor.”
Sinan Akçıl: “Kadına uzanan eller kırılsın. Yalnızca bayanlar size ellerini uzatsın ve onu öpün… Onlara kalkan ellere süreksiz gözaltı değil, idam gelsin.”
Hikaye Karayel: “İçimizde bir burukluk olmadan, gönül rahatlığıyla kutlayacağımız 8 Mart’lara.”
Tuba Büyüküstün: “Kadın deyince aklımıza, aşk, sevgi, özgürlük, his, sanat, zeka, yetenek, kalp ve annelik geliyor. Bayanı görmek istediğimiz sözlerin yanına koyalım, görmek istemediklerimizin değil.”
Sinem Kobal: “Bugün çiçek görmek istemiyorum, hürmet, özgürlük; eşitlik ve yaşamak istiyorum.”
Seda Bakan: “İyi çocuklar yetiştirelim anneler, sevmeyi öğretelim. Merhameti, saygıyı, mesken işi yapmayı, yardımlaşmayı, kendi tabağını kaldırmayı… Aldığı şeyi yerine bırakmayı… Gerektiğinde vazgeçmeyi.”
Ajda Pekkan: “Şiddete hayır. Doğduğun andan itibaren teslim edildiğin kollar, bir bayana ilişkin. Bayana şiddeti durduralım.”
Kenan Doğulu: “Cinsiyet eşitliğine inanan biri olarak, bayanlarımızın yaşadıkları haksızlıklara, zorluklara ve şiddete şahit olmaktan utanç duyuyorum.”
Milliyet
