2017 yılında uyuşturucu kullanma kabahatinden cezaevine giren ve Çiçek Taksi’de canlandırdığı Abuzer Edalı karakteriyle tanınan oyuncu Selim Erdoğan, koronavirüs nedeniyle cezasını açık hava cezaevinde geçirmeye başladı. Tahliye sonrası Günaydın’a röportaj veren oyuncu, içeride yaşadığı tüm zorlukları da anlattı.
“VARLIK İÇİNDEYDİM, ALLAH BANA DERS VERDİ”
Cezaevinde geçirdiği sıkıntı günleri anlatan oyuncu, “Çok güç günler yaşadım. İçeriye girdiğimde kızım bir aylıktı. Onun bebekliğini göremedim. En çok buna üzülüyorum. 2017’de cezaevine girmeden evvel her şeyim vardı. Yıldız Kenter, Haldun Dormen üzere ustalar yetiştirdi beni. O kadar iyi eğitim aldım ki onlardan, oyunculuğuma da bunu yansıtmaya çalıştım. Mesleğimde çok iyi bir noktaydım. Artık çok daha iyi anlıyorum o vakitlerimin değerini. Her şeyim vardı; param, mesleğim, arkadaşlarım lakin ben bunların kıymetini bilemedim. Güya gözüme perde indi, kör etti o varlık hali beni ve Allah bana ders vermek istedi. Hepsi elimden kaydı, gitti. Erdal Tosun’un ani vefatı de beni ruhsal olarak etkiledi. Biz çok yakındık onunla. Hatta son defa konutuma gelip ziyaret ettiğinde bana “Çok hoş bir yerde yaşıyorsun, değerini bil” demişti. Bilemedim. Asla isyan etmedim yaşadıklarıma. Hani derler ya; her şerde bir hayır vardır diye. Benim de bu yaşadıklarımdan ders çıkarmam ve gençlere anlatmam gerekiyormuş diye düşünüyorum.”
“DEVLETİMİZ UYUŞTURUCU KONUSUNDA YETERLİ BİR UĞRAŞ YÜRÜTÜYOR”
Devletin uyuşturucu ile gayret konusunda iyi çalıştığını belirten oyuncu, “Samimi niyetlerimi paylaşıyorum sizinle. Gençleri korumak için çok önemli bir uğraş gerekiyor. Ve devletimiz bu hususta çok haklı ve iyi bir gayret yürütüyor. Kendi evladımı da düşünerek bunu belirtiyorum… Gençlere buradan tekrar tekrar söylemek istiyorum; lütfen uyuşturucudan uzak durun, kullanan beşerlerle görüşmeyin. Dünyayı yakından takip ederek, kendinizi her gün daha fazla geliştirmeye çalışın” tabirlerini kullandı.
“4 ÜNLÜ ARKADAŞIM BENİ YALNIZ BIRAKMADI”
Bu kuvvetli süreçte kendisini yalnız bırakmayan arkadaşlarına teşekkür etmeyi ihmal etmeyen oyuncu, “Olgun Şimşek, Necati Akpınar, Bülent Şakrak ve Ceyda Düvenci beni hiç yalnız bırakmadı. Daima ziyaret ettiler. Ancak içeri girmeden evvel daima yanımda olan kimi arkadaşlarım ne aradı, ne de sordu. Bu vefasızlığı da yaşadım, canları sağ olsun. Çok sevdiğim bir kelam var; herkes derecesine nazaran iş yapar” dedi.
“COVID-19’DAN ÖTÜRÜ MÜSAADELİ ÇIKTIM”
Şimdilerde ailesinden maddi takviye aldığını belirten Selim Erdoğan kelamlarına şu tabirlerle devam etti: “İçerideyken ailem takviye oldu. Kız kardeşim daima yanımda oldu. İçeri girmeden çok iyi kazanıyordum fakat mülküm yoktu. Hala da onlardan yardım alıyorum. Bu duruma üzülmüyorum, eskisi üzere param yok tahminen lakin hayatın kıymetini biliyorum artık.Üç buçuk sene Muğla E-Tipi kapalı cezaevinde yattım, Covid- 19’dan ötürü müsaadeli olarak dışarı çıktım. Cezamın kalanını açık hava cezaevinde geçireceğim sonrasında. İnsan bu kadar müddet içeride kalınca birçok şeyin kıymetini anlıyor. Mesela, pet şişede su içmenin bile pahasını anladım. Suyumu şişeden içerken bile memnun oluyorum artık.”
İKİNCİ BİR TALİH İSTEDİ
Oyuncu son olarak cezası bittikten sonra yapımcıların kendisine 2. bir baht vermesini de istedi.
Ensonhaber
