Hayatta en utandığınız anı paylaşabilir misiniz bizimle?
“Yıl 1996. Mimar Sinan Üniversite’sinde imtihana giriyorum. Konservatuvar imtihanları o vakitler dört basamaktan oluşurdu. Günlerce sürerdi…”
“Zeliha Berksoy, Cihan Ünal, Müşfik Kenter üzere çok değerli hocalarımın önüne çıkıp performans sergileyecektim. Çehov’un Martı oyununun Nina tiradını oynamıştım…”
“Tiradı oynadıktan sonra Müşfik Hoca ayağa kalktı, yavaş yavaş sahneye hakikat gelmeye başladı ve elini bana gerçek uzatıyordu. İçimden ‘İnanamıyorum, koskoca Müşfik Kenter sahneye kadar beni tebrik etmeye geliyor’ dedim…”
“17 yaşındayım. ‘Ay hocam estağfurullah’ deyip elimi uzattım ben de. Şöyle baktı ‘Şapşal, giriş kâğıdını ver’ dedi. Ben kâğıdı vermeden çıkıp oynamışım. Başımdan aşağı kaynar sular döküldü.”
Çocuklarınızdan öğrendiğiniz en kıymetli şey neydi şimdiye kadar?
“Rutkay Kerim ve Piraye bana sabrı öğretti. Sabırlı olmak ve anda kalmak. Yıllarca peşinden koştuk ya bunun, anda kalmanın. Seminerler, hocalar, kitaplar… Anda kalın, anda kalın. ‘Anda kalmak ne demek derdim?’ hele ki benim üzere hiperaktif bir insan için çok güç…”
“Aynı anda bir sürü şey düşünüp yapmaya çalışırım. Çocuklarım bana resmen şunu öğretti: Anne biz buradayız, el ele tutuşuyoruz. Burada kal! Mutfaktaki yemeği, trafikte işe nasıl sarfiyatımı, birini arayacaktın, şunu alacaktın düşünme! 42 yaşındayım. 40 yıldır aradığım sabrı buldum. O anda ne var, gökyüzü ne renk, şu an ne hissediyorum? Bütün bu hisleri bana bebeklerim öğretti.”
Yeni jenerasyon oyuncular da çok eleştiriliyor. Sizin bu bahis hakkındaki fikriniz ne?
“Çoğu konservatuvar okumadığı için eleştiriliyor. Oyuncu eğitimini almalı üzere bir tabu olmamalı. Bizim kaç ‘alaylı’ diye tabir ettiğimiz ustalarımız var. Eğitim almamış, setlerde, tiyatro kulislerinde yetişmiş. Okumuş, izlemiş, kendini yetiştirmiş, ustasını izlemiş. Bu tenkitlere çok katılmıyorum, katı buluyorum…”
“Hiç oyunculuk yapmayan birini ekranda görüyorsunuz ve ‘Nasıl yani, bugüne kadar nasıl oyunculuk yapmamış?’ diyorsunuz. Mesela en büyük örneklerinden birini vereyim: Ercan Kesal. Çok büyük bir aktör bence. Tıpkı vakitte bizim aile dostumuzdur kendisi…”
“Ercan abi çok iyi bir doktordur. Ercan abiyi ‘Üç Maymun’da seyrettiğim vakit saatlerce kendime gelemedim. Yıllarca eğitim alsan onu yapamayabilirsin. Genç kuşağı de çok seviyorum. Çok yetenekli, meraklı oyuncular var. Onları örseleyip yaptıkları büyüyü bozmak, eleştirmek istemiyorum. Destekliyorum onları.”
Milliyet
