Türk sinemasının usta isimlerinden Fatma Girik, Posta gazetesinden Alev Gürsoy Cimin’e konuştu.
Sevenleriniz sizi çok merak ediyor. Sıhhat durumunuz nasıl?
Âlâ değilim. Kendimi eskisi kadar iyi hissetmiyorum. Bacaklarım makûs durumda, birinin yardımı olmadan yürüyemiyorum. Çok oynak bir tansiyonum var. Bir de aslında beyin ameliyatı olmuştum, başımda shunt takılı. Ameliyat olmasaydım kör olacaktım. Sıhhatin gittikten sonra hayatın manası yok. Çok hoş yaşadım. Dilerim, herkes hayatı benim üzere yaşasın. Sonuçta yaşım da oldukça ilerledi. Bisiklete binip sek sek oynama çağım geçti lakin tekrar de insan kendini iyi hissetmek istiyor.
Pandemi sürecinden nasıl etkilendiniz?
Her ölenle ben de ölüyorum, her yakınını kaybedenle ben de üzülüyorum. ‘Bu nasıl bir çağ?’ diye sorguluyorum. Acı çeken insanları gördükçe bir vakitler yaşadığımız saadetin ne kadar hoş olduğunu daha da iyi anlar olduk. O eski günleri mumla arıyoruz. Dünya berbat durumda. 10 aydan fazladır konuttan çıkmıyorum, yalnızca bir defa hastane denetimine gitmiştim. Gazete okuyorum, kitap okuyorum, televizyon seyrediyorum. Yaşamak, her şeye karşın direnmektir.
Aşıya güvenebiliyor musunuz? Türkiye’ye geldiğinde aşı olur musunuz?
Koşa koşa çabucak olurum. Aşı üzerinden muhalefet ya da milliyetçilik yapılmaz, yanlış. Çabucak gelsin, çabucak artık vurulurum. Sıhhat her şeyden kıymetli. Beşerler patır patır ölüyor.
Bugün dünyaya baktığınızda nasıl bir tablo görüyorsunuz?
Dünya kimsenin seyretmek istemediği bir tansiyon sinemasına dönüştü.
Milliyet
