1970’lerin yıldızları ortasında Meral-Zuhal ikiz kardeşler de vardı. İkizler, Türk müzik tarihinin en değerli isimlerinden biri olan Fecri Ebcioğlu tarafından keşfedildi.
Türkçe kelamlı hafif Batı müziği müzikler söyleyen ikizlerin, “Param Yok Pulum Yok” müziği ise onların artık bile hatırlanmasını sağlayan en özel yapıtı oldu. İkizler, bankacılıktan fotomodelliğe ve şarkıcılığa geçiş öykülerini şöyle anlatıyor:
“İlkokulda öğretmenimizin canı sıkkın olduğu vakit bizi tahtaya kaldırır müzikler söyletirdi. Daha sonra Denizli’de ticaret lisesini bitirdikten sonra ailecek İstanbul’a geldik. Zira ablamız avukatlık yapmaya başlamıştı. Biz de Türk Ticaret Bankası’nda işe başladık. 3 sene orada çalıştık. Annemizin vefatından sonra bankadan istifa ettik. Banka işleri sıkıcı gelmişti. Fotoğrafçı bir tanıdığımız vardı, onun yanında fotomodel olarak çalıştık. Takvimlerde model olduk. Oraya modelliğe gelenlerden biri dedi ki, ‘Sizi vapurda Fecri Ebcioğlu görmüş, tanışmak istiyor. Telefon numarasını gönderdi. Kendisini aramanızı istiyor.’
Fecri Bey’in Etiler’deki ofisine gittik. Bize ‘Kızlar sizde ses var mı ses?’ diye sordu. O sıralar ablam bize doğum günümüzde gitar armağan etmişti. Onunla birkaç beste yapmıştık.
Bu ortada ne nota biliyoruz ne öteki bir şey… Sonra kasete müziğimizi kaydedip ona götürdük. O sırada ofiste olan Hayko, müziğimizi dinledi ve ‘Bunu siz söylemezseniz ben okurum’ dedi. Fecri Bey’in ısrarlarıyla müzik bizde kaldı ve o sıra TRT’ye yeni yapacağı program ‘Baharla Gelen Yeni Sesler’de sahne almamızı istedi.
O vakitler radyoda kontrol vardı ancak TV’de daha yoktu. Bu sayede çabucak TV’ye çıkabildik.
Programda Parla Şenol, Yeşim, Halit Kakınç da bizimle sahne aldı.
Adnan Saner, orada söylediğimiz ‘Çık Git Kolumdan’ müziğine plak yaptı. Müzik, 1974 yılında radyo kontrolünü de geçti.
Ortadan birkaç gün geçti, kahvaltı yaparken radyoda bir anda müziğimiz çalmaya başladı. Babam tuhaf tuhaf bize baktı ve ‘Hep fasa fiso işler yapıyorsunuz’ dedi. Ama bize hiç karışmadı.”
Barış Manço’dan intikam almak için menajeriyle nişanlandım
İkizlerden Meral ise bir devir flört ettiği sonrasında ise yakın arkadaş oldukları Barış Manço ile nasıl tanıştıklarını şöyle anlatıyor:
“Bahariye’de Nazım Hikmet’in ailesinin bir köşkü vardı. Orası yıkılıp apartman yapılmıştı ve babam da bir daire almıştı. Barış Manço, o vakit annesiyle oturuyordu ve birkaç apartman yakınımızdaydı. Bir gün kapı çaldı, karşımda Barış duruyordu. ‘Sizin bodrum katındaki daire satılık mı?’ diye sordu. Orayı stüdyo yapmak istediğini söyledi. Tanışıklığımız o denli başladı. Alırdı gitarı eline yeni yaptığı besteleri bize dinletirdi. Biz de dalga geçer, çok fazla ilgilenmezdik. O sıralar Barış ile flört ediyor üzereydim. Hatta anneme bundan bahsetmiştim. Ancak annem, ‘o birisiyle nişanlanıyor’ demişti. Ve bir müddet sonra Barış’ı o kızla görmüştüm. İntikam almak için peşimde olan menajeriyle nişanlandım. Osman Kavran’ın gazinosunda Barış sahneye çıkarken bilerek menajeri Ersin’i görmeye giderdim. İntikamımı aldıktan sonra ise çok iyi dost olduk. Bu ortada annem balkondan düşüp vefat edince Barış, onun anısına ‘Ölüm Allah’ın Emri’ müziğini besteledi.”
Ayrıyeten Barış Manço’nun bir kliplerini ve iki plak fotoğraflarını çektiklerini söylüyorlar: “Barış birinci kere müziğimizi dinlediğinde ‘Siz benim müziklerimi bile dinlemezdiniz. Nasıl bu kadar iyi oldunuz?’ diyerek şaşırmıştı.”
‘İkizler,ikiz koca arıyor’
diye haber yaparlardı
Meral, ortalarındaki o kopmayan bağı şöyle anlatıyor: “Biz yıllarca bir arada oturduk. Zuhal, Hey mecmuasının genel müdürü Doğan Şener’le evlendi. Beni de yanlarına aldılar.”
Zuhal ise 70’lerde sahnede bayan olmayı şöyle tanım ediyor: “Çok zordu. Bir defa masa isterlerdi. Bizim sehpamız bile yoktu gazinolarda. Müşterimiz ya da sansasyonumuz yoktu. Gazeteler de bir konu bulamadıklarında ‘İkizler, ikiz koca arıyor’ diye haber yapardı.”
“Uyanık Kardeşler”
sineması uğurları oldu
Meral ve Zuhal kardeşlerin, en bilinen müziği ise “Param Yok Pulum Yok”.
1974 üretimi Kadir İnanır ve Müjdat Gezen’in başrolündeki “Uyanık Kardeşler” sinemasının soundtrack’i olan müzik, devrin klasiği haline geldi.
Kardeşler, müziğin çıkış kıssasını şöyle anlatıyor:
“İkinci plağı çabucak hazırlamamızı istediler. O esnada Hulki Saner, ‘Uyanık Kardeşler’ diye sinema hazırlıyordu. Başroldeki, Müjdat Gezen ‘Param Yok Pulum Yok’u okuyacaktı ve müziğin altyapısı büsbütün onun sesine nazaran hazırlanmıştı. Ancak vazgeçtiler ve ‘Bu şarkıyı kızlara okutalım’ dediler. Müzik bizim sesimizin tonuna uymuyordu yeniden de söyledik. Dikkat ederseniz sinemada sesimiz Orhan Boran’ın Yuki’si üzere çıkar. Cıyak cıyak… Lakin plakta sesimizi modernize ettiler. O da TRT kontrolden döndü. Zira müziğin içinde ‘kesem boş’ diye bir cümle var. O periyot birçok kelam yasaktı.”
Arabesk söylemeyince
emekli olduk
74 yaşındaki kardeşler şimdilerde Moda’da sakin bir hayat geçiriyor. Zuhal, 3 ay evvel toplumsal medyadan tanıştığı biriyle evlenmiş, Meral da onlara komşu olmuş. Sahnelerden uzak kalma nedenini ise şöyle anlatıyorlar: “80’li yıllarda müzik sanayisi bir krize girdi ve arabesk furyası başladı. Birçok arkadaşımız arabeske yöneldi. Biz kararlıydık ve arabesk okumadık. Sonra plak sanayisi battı. Birçok kişi üzere biz de orta verdik.”
İkili, geçim kaynaklarından ise şöyle bahsediyor: “Bir periyot sanatkarlara emeklilik fırsatı verdiler. Bülent Ecevit vaktinde emekli olduk. Merhum Erol Büyükburç telefon açıp ‘Kızlar bugün son gün gidin, müracaat edin’ dedi. Çabucak müracaat ettik ve emekli olduk. Her işimizi kendimiz yaparız, lüksümüz de yok.”
Hürriyet
