‘Katarsis’ programında annesi ile ilgili duygusal açıklamalar yapan Kibariye, ”Annem daima haklıydı, daima doğruyu söylerdi. Bu türlü bir fedakar anne olur mu! Annemin ayaklarını öperim. Her şeyin kopyası var ancak anne ve babanın kopyası yok. Yoksulduk lakin huzurluyduk. Annem çok akıllı ve çok idareciydi. Aç da olsanız kimseden bir şey istemeyin kederi. Anne kız alakası çok yaşayamadık lakin annem 80 yaşında ve hala diyor ki ne vakit istek edersen senin yanındayım. Bir anne bu kadar iyi olamaz. Annemi çok seviyorum ve ona hislerimi çok belirli etmiyorum. Anne olduktan sonra daha çok değerini bildim” kelamlarının akabinde programda ‘Annem’ müziğini söyleyerek tüyleri diken diken etti.
“KİMSENİN EKMEĞİYLE BÜYÜMEDİM”
Programda çarpıcı ve samimi açıklamalar yapan Kibariye; “Olduğum üzere bir bayanım. Gülüyorsam sahiden gülüyorum. Kimileri gerçek zannetmiyor ve sanki bu bayan yalancı mı, uydurma mi diyenler oluyor. Ben anamdan doğma, babamdan olma Makbule’nin kızıyım. Biz sekiz kardeşiz ve annem bizi çok hoş eğitmiş. Sahtekar değilim, kimsenin ekmeği ile büyümedim. Sadece gırtlağımla büyüdüm. Hiç kimseden borç almadan sesimle aldım paramı. Sansasyonlarla gündeme gelmedim, gırtlağımla geldim. Her şeyimi bilinmeyen, gizli tuttum. 45 sene çok yalnız yaşadım. Bu müddet zarfında ışıkları kapatıp stüdyoda şarkıyı söylerken içim ağlıyordu. O karanlıkta Allahtan güç alarak müziklerimi okumaya çalıştım ve hiçbir vakit da makûs bir reaksiyon almadım. Kimse zannetmesin ki Kibariye daima kahkaha atıyor, daima pozitif… Benim için hala kanıyor” dedi.
“SEDA SAYAN ÖTEKİ TÜRLÜ BİRİ”
Hafıza Testi Bölümü’nde Gökhan Çınar’ın Seda Sayan ile birlikte kaldıkları bodrum katındaki meskenin birinci kirasını hatırlıyor musunuz sorusu üzerine ise; “Seda ile 35-40 sene yaşadık birlikte. Kiramız da o vaktin parası 150-200 lira civarındaydı. Mesken eşyalıydı. Seda paklığı çok severdi, ben ise yemek yapardım. O denli hoş anlaştık ki Seda ile! Seda öteki türlü biri!” formunda karşılık verdi.
“EKMEĞİ GÜÇ BULUYORDUK”
Sekiz kardeşi olan ve maddi imkanları iyi olmayan bir konutta büyüyen Kibariye, imkansızlıklardan ötürü okuyamadığını ise şu sözlerle anlattı; “Hiç okula gitmedim. A harfi nasıl yapılır diye sorsanız zar güç tahminen yaparım. İmza atmayı bile Seda Sayan öğretti bana. Lakin okumak çok isterdim. Aileme de hak veriyorum zira durumları müsait değildi. Yoksulduk, ekmeği sıkıntı buluyorduk. Küçükken tahminen ailemi anlamıyordum ve niçin okutmadılar beni demiş olabilirim lakin artık demiyorum. Yaş ilerledikçe, hayatı gördükçe ve hayattaki birçok şeyi yaşadığım için hayatı hoş okudum ben. Çok hoş okudum hem de! Kimsenin okuyamayacağı kadar. Yaralı, bereli… O hayattan ders aldığım için annemlere hak veriyorum ve kızmıyorum.’’
“ÖCÜ MÜYÜM BEN”
Gökhan Çınar’ın perdenin gerisinden müzik söylediği devri hatırlatması ve bir gün perdeyi açıp müzik söylemesini sorması üzerine o anı hatırlayan Kibariye; “’Dediler ki kara kuru bir şey var. Ben Allah’ın insanı değil miyim, öcü müyüm ben. Ben neden perdenin gerisinden okuyorum dedim. Kendi kendime mecnunluk geldi. Beşerler alkışlıyor ve göremiyorsun. Ben de kompleks yaptım. Haydi dedim kendime ve perdeyi açıp söyledim. Kupkuru bir kadın! Zapzayıf lakin Allah’ın verdiği bir ses var. Beşerler beni o denli sevdiler ki İstanbul’a sanatçı getiriyorlar hiç kimseyi istemiyorlar Kibuş nerde diyorlar. Cengiz abi geliyordu Kibuş gelsin kaç para ise vereceğim diyordu lakin babam göndermiyordu. Lakin ben yeniden de ne yapıp edip saklı zımnî çalışmaya kaçıyordum. Hem ekmek parası hem de hevesim vardı, müzikçi olmak istiyordum. Elimde değil ki Allah bu türlü nasip etmiş. Seyircilerimde kaşı gözü değil ses kıymetli dediler. Son ne oldu Kibuş merdivenlerden hiç inmedi.’’
“GÜÇLÜYÜM, SABIRLIYIM, KİNCİ VE SAHTEKAR DEĞİLİM”
Program esnasında birinci kez bir açıklama yapan Kibariye; “İlk kere bu programda anlatıyorum ve son kere olacak. Ben pek prim vermem. Her şeyi içime gömüyorum. Dışa vuramıyorum. Selami Şahin’in çok hoş bir müziği var: kederimi içimde sakladım durdum, gün gelir gülerim diye avundum, neyleyim içinde bir ayyaş oldum, içim kan ağlıyor sustur Allah’ım, günahkar diye mi yarattın beni, kul muyum bilmem ki yoksa köle mi, kul oldum kül oldum kimseler bilmez halimi, içim kan ağlıyor sustur Allah’ım… Bu size çok şey anlatır. Lakin güçlü ve sabırlıyım, kinci ve sahtekar değilim” dedi.
“KÜÇÜLEN BÜYÜR”
Sahnelere birinci çıktığı vakti ve o devir kendisine edilen hakaretler ile ilgili ise; ”İlk çıktığım vakit çok yadırgandım. Çingene de dahil birçok şey dediler. O vakit çocuktum ve korkuyordum. Ürküyordum biri bir şey söylerse ne karşılık verebilirim, neyle karşılaşabilirim diye. Büyüdüm ve 30 yaşında kendime geldim. Hakaretleri ve hor görmeleri geç anladım lakin hepsinin de hakkından terbiyemle, onlara iyi davranarak, onları beğenilen tutarak, mikrofonlarla konuşarak insan insandır ayrım yapmayın hepimiz kardeşiz küçülen büyür diyerek geldim. İnsan insandır!” dedi.
Milliyet
