Dizinin bu muvaffakiyetini ve birinci kısımda yaşananları Milliyet gazetesi müelliflerinden Sina Koloğlu da köşesine taşıdı. Koloğlu’nun “Teşkilat: Bir yaşayan ülke dizisi” başlıklı yazısı şöyle:
“Orta Doğu coğrafyasının istihbarat dizisini çekmek için elinde yaşanmış en güçlü materyali olan ülkelerin başında gelir Türkiye. Bunu bir diziye dökecek güçlü bir dalı de var. ‘Kurtlar Vadisi’ (Özellikle birinci bölümleri) en çarpıcı örnek olarak bir kenara yazıldı. Denemeler oldu. İstenilen izlenme yakalanamadı. ‘Teşkilat’ en son örneği. Reytingler konusunda sorunu olacağını zannetmiyorum. Uzun bir mühlet birinci masraf. ‘Uyanış: Büyük Selçuklu’ izleyen ‘Teşkilat’ı da izlemeye devam edecek.
DERS VERİR ÜZERE
‘Hikaye kendisi anlatsa daha hoş olmaz mı?’ duygusu oluyor. Serdar (Çağlar Ertuğrul) bir münasebeti var; Ceren (Ezgi Eyüboğlu). Mete Beyefendi (Mesut Akusta) anlıyor ve “Kimin nesi?” diye soruyor. Serdar güveniyor Ceren’e. Mete Beyefendi; “Bizim işimiz kuşku etmek” diyor. Serdar, Mete Bey’e “Hacer Abla’dan (eşi) kuşku ettiğiniz oldu mu?” diye soruyor. “Gerek yok, iç güvenlik esasen gereğince kuşku ediyor. Orta sıra denetim ediyorlar hepimizi. Ben dahil.”
Ulusal İstihbarat Teşkilatı, ismi üzerinde orada çalışan her daim denetim altındadır. İki deneyimli istihbaratçı bu durumu öteki cümlelerle konuşur: “Bu iş bana bir şeyi öğretti; kimseye güvenme” bir öbür cümle… İşin tabiatında var, bu konuşulmaz bile. Öyküde anlatılacakları, cümlelerle tabir etmek…
AKSİYON NASIL?
Aksiyon sahneleri yönetim eder. SİHA’ların motorunu üreten mühendisleri taşıyan otobüse atak sahnesi etkileyiciydi. Ankara’daki terör hücumlarını hatırlattı birden. ‘Ajit propaganda’ olağan bir durumdur bu biçim dizilerde. Problem ‘yedirerek’ vermek, çaktırmadan vermek.
‘Bay Pipo/Bir MİT Görevlisinin Sıradışı Ömrü: Hiram Abas’ kitabı aklıma geldi. Kahramanlık zati karakterin kendisinde ve yaptıklarıyla mevcuttur. Yapılan işin tehlikesi, ne uğruna yapıldığı tekrar öyküde mevcuttur. İzleyici kendisi, “Vatanı için feda etti” diyebilmelidir. Bu, “Bak ben neler yaptım” cümleleriyle tabir belirleyici müracaat mercii olmamalı.
OYUNCULAR NASIL?
Serdar (Çağlar Ertuğrul) karakteri için mesken ahalisi, “Romantik güldürü dizilerinde oynuyor, bakalım nasıl olacak?” dedi. Hali, hali ile bu rolün altından kalkmış intiba verdi. O muzip bakışları da renk katmış hatta rolüne.
Mesut Akusta tam rolünün adamı. Zehra (Deniz Baysal) SİHA’ların düşmana akın buyruğunu veriyor; “Ateş!” dediği sahne… Güya bu türlü bir ismi olan arkadaşına seslenir üzere…
Bu topraklar her gün her an yazılanların ötesinde gerçekleri yaşıyor. Daha varlıklı ve derin olabilirdi. Kıssanın kendi içeriği, ikinci kısımdan itibaren bu boşluğu doldurur diye bekliyorum.
Milliyet
